Bergama Anadolu Öğretmen Lisesi



 
Bergama Anadolu Öğretmen Lisesi
Menü  
  Ana Sayfa
  İzmir
  => İzmir Hakkında Genel Bilgi
  => Gezgin Gözüyle İzmir
  => Aliağa
  => Balçova
  => Bayındır
  => Bayraklı
  => Beydağ
  => Bornova
  => Buca
  => Çeşme
  => Çiğli
  => Dikili
  => Foça
  => Gaziemir
  => Güzelbahçe
  => Karabağlar
  => Karaburun
  => Karşıyaka
  => Kemalpaşa
  => Kınık
  => Kiraz
  => Konak
  => Menderes
  => Menemen
  => Narlıdere
  => Ödemiş
  => Seferihisar
  => Selçuk
  => Tire
  => Torbalı
  => Urla
  Mustafa Kemal Atatürk
  Bergama
  Başarılarımız
  Vizyonumuz-Misyonumuz
  BAOL Forum
  BAOL Gazetesi
  Halk Yoklaması
  Ziyaretçi defteri
  İletişim
  Karayolları Haritası
  Akıl Oyunları
  Şehit Öğretmenlerimiz
  Bergama İlçe MEM
  Okulumuz
  Haber Alma Servisi
Bayındır

Bilgiler

Şehir nüfusu 14.857
İlçe nüfusu 42.152
Yüzölçümü 588 km²
Nüfus yoğunluğu 71,7/km²
Posta kodu 358 xx
Alan kodu 0232
İl plaka kodu 35

Yönetim

Kaymakam Alaattin AKTAŞ
Belediye başkanı Alaeddin Çapuk

TARİHÇE

Bayındır’ın ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte çeşitli kaynaklarda Bayındır ile ilgili bilgiler aktarılmaktadır. Dede Korkut Hikayelerinde Oğuzlar’ın başında Kamgan oğlu Bayındır ‘ın olduğu görülmektedir. 24 Oğuz boyunun Üçoklar Kısmına giren Türk boyunun atası geleneğe göre Oğuz Han’ın Bayındır adını taşıyan torunudur. XIII yüzyılda bir çok kola ayrılmışlar fakat Akkoyunlu Kolu Bayındır adını korumuştur. Anadolu da XVI yüzyıl kayıtlarına göre 52 köy ve ekiliğin Bayındır adını taşıdığı tespit edilmiştir. Araştırmacılar, yörede sırasıyla M.Ö. 3000’ler de Hititliler, M.Ö. 700’lerde Friglerin ve Lidyalıların, M.S. 900’lerde Bizanslıların, M.S. 1084 yılından sonra Selçukluların ve 1425 yılından sonra da Osmanlıların egemen olduklarını ortaya koymaktadır. Bizans döneminde 1071’den sonra Alparsan’ın göstermiş olduğu hedef doğrultusunda Selçuklu Türklerin Güney Doğu Anadolu Bölgesi üzerinde Toroslara, göller yöresine kadar uzanan bir çizgi üzerinde Keçiborlu aşiretine mensup Kabileler, Isparta çevremizden yöremize gelerek bugün Şerbetçi Kırı denilen Belediye Zeytinliğinin bulunduğu yöreye Kurtoğlu Eşref Bey yönetiminde yerleşmişlerdir. Bugün Potamaz tepesi diye bilinen yerde ise ünlü Bizanslı komutan General Potamaz’ın kurdurduğu ...................... bir uygarlık kalıntısı bulunmaktadır. Bizans imparatoruna karşı ayaklanan Potamaz Kurtoğlu’ndan yardım görmüştür. Yapılan yardımlar karşılığında bölgede çeşitli yerler göçer ailelere yurtluk olarak verilmiş ve bölgede Türklerin yerleşimi başlamıştır. Bayındır da ilk kurulan mahalle Demircilik olup burada el işi demir işleri yapılmaktaydı.

Bir başka kaynağa göre Hacı Sinan isimli ileri gelen Basra tepesinde avaya hakim bir camii, bir hamam ve bir külliye yaptırmıştır. Hacı Sinan Camii giriş kapısı üzerindeki tarihten 950 yılında ilçenin var olduğu ve bunun yapılan hesaplama sonucu miladi 1535 olduğu görülmektedir.

Evliya Çelebi, seyahatnamesinde ilçemizi şöyle tanımlamaktadır;

“Orhan Gazi, Bayındıran kavimi buraya yerleştiği için bu adı almıştır. Seksen akçe kazadır. Nahiyesi sekiz köydür. Kasabası Bayındır dağının eteğinde bağ ve bahçeli 200 evle, bir camii, bir zaviye, bir mektep, bir hamam, bir han ve yedi dükkanı olan şirin bir kasabadır. Paşa hassıdır.”

Katip Çelebi, Cihannüma adlı eserinde “Tire’nin kuzey batısına düşmekte, Kızıl Musa dağının güney kenarında kurulmuştur.” Diye ilçeden bahsetmektedir. Şemsettin Sami Kamus-ül Alam adlı eserinde Bayındır’da 28 camii ve medrese ile 2 Hristiyan okulunun bulunduğunu yazmaktadır.

Osmanlı döneminde; Evliya Çelebi eserinde 80 akçelik bir has arazi olarak II. Selim’in damadı Sadık Paşa’ya verildiğini ve bugün Baloğlu Konağı denilen yerde yaşadığını ve Paşa Suyu diye bilinen Künklerle getirilmiş suyu getirttiğini belitmektedir.

Omsalı reaya sistemi içerisinde bölgede yaşayan Ermeni, Rum, Yahudi, Boşnak ve Türkler kardeşçe yaşamlarını sürdürmüşler ve ibadetlerini kendi ibadethanelerinde yapmışlardır.

COĞRAFİ YAPI

Bayındır, İzmir ilinin güneydoğusunda küçük menderes havzasında yer alır.İzmir'e uzaklığı 79 km'dir.Toplam 588 km2 'lik yüzölçümüyle İzmir ilinin % 4,91'sini kaplar.İlçe merkezi hükümet konağının bulunduğu yer itibariyle denizden yüksekliği 86 m'dir.

Bayındır ilçesi, doğuda Ödemiş, batıda Torbalı, Kuzeyde Kemalpaşa ve Manisa'nın Turgutlu ilçeleriyle komşudur. İlçenin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 16 km, doğu-batı doğrultusundaki uzunluğu ise 25 km'dir.

İlçe merkezi Ege Denizine dik uzanan Bozdağlar dizinini üzerindeki Bayındır(582 m) ve Basra(663 m) tepelerinin güney yamaçlarına kurulmuştur.Doğusundan gelen Küçük Menderes nehri ilçenin Tire ile sınırını oluşturmaktadır.

Bayındır İzmir'e 79 km, Tire'ye 19 km, Torbalı'ya 32 km, Ödemiş'e 35 km, Selçuk'a 59 km, Seferihisar'a 119 km, Urla'ya 109 km, Çeşme'ye 151 km, Karaburun'a 177 km, Kemalpaşa'ya 68 km, Karşıyaka ya 90 km, Menemen'e 109 km, Foça'ya 145 km, Bergama'ya 181 km, Dikili'ye 186 km, Kınık'a 200 km, Kiraz'a 64 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ayrıca İzmir, Torbalı, Ödemiş ve Tire ile demiryolu bağlantısı bulunmaktadır.

İlçenin kuzeyinde doğu-batı yönünde uzanan Bozdağlar önemli yükseltiyi oluşturur.İlçe Bozdağlar dizininde yer alan kuzeyde Çatma dağı (1337 m) ve Çal dağı, kuzeybatıda Mahmut dağı (1382 m), güneyde Küçük Menderes nehri ile çevrilidir.

İlçenin güneyinde, Küçük Menderes nehrinin bulunduğu vadi tabanında alüvyon topraklarla kaplı Küçük Menderes çöküntü ovası yer alır.Küçük Menderes ovası başlıca tarım arazisini oluşturmaktadır.

İlçenin doğal göl, baraj ve gölet rezervuarları bulunmamaktadır. En önemli akarsuyu ilçenin güneyinde doğu-batı doğrultusunda uzanan ve Ege Denizine dökülen Küçük Menderes nehridir. Ayrıca ilçenin kuzeyinden güneye doğru inen kışın yağmur sularının toplandığı dere yatakları vardır. Bunlar Uladı Çayı, Ergenli Deresi ve Falaka Çayıdır. Kışın yağışların bol düşmesi halinde sularını Küçük menderes nehrine ulaştırırlar.Yazın ise kururlar.

Akarsuların rejimlerinin düzensiz oluşundan dolayı tarım arazilerinin sulanmasında, ağırlıklı olarak yeraltı sularından istifade edilmektedir.Sulu tarım alanlarının %97'si yer altı, %3'ü yerüstü sularından yararlanılarak sulanmaktadır.

Bayındır ilçesi ve çevresinde tipik Akdeniz iklimi etkisini gösterir. Yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlıdır.Dağların denize dik olarak uzanması ve dağlar arasında uzanan Küçük Menderes alüvyal ovasının iç kesimlere doğru sokulması deniz etkisinin iç kesimlere dek yayılmasına imkan verir. En soğuk ay Ocak, en sıcak ay Ağustos ayıdır. Sıcaklık yaz aylarında ortalama 32,3 oC , kış aylarında ise 11 oC 'dir.Yıllık ortalama sıcaklık 17 oC'dir.Kar yağışı yüksek yerlerde nadiren görülür.Bayındırda hakim rüzgar yönü kuzeydir.

Bayındır'a ait 59 yıllık meteorolojik veriler incelendiğinde toplam yağış miktarının en yüksek olduğu ay ve günün Aralık ayı olduğu anlaşılmaktadır.Temmuz ve Ağustos ayalında nadiren yağış görülür.

İklim özelliklerinin olumlu olmasından dolayı tarım ürünlerinde çeşitlilik görülür.Sebzecilik ve meyvecilik yaygındır.Yılda birden fazla ürün alınabilmektedir.

Bayındır'ın bitki örtüsü Akdeniz iklimi bitki örtüsü özelliklerini taşır.Maki bitki örtüsü hakimdir.Kışın sert olmaması buralarda sert ve iğne yapraklı sürekli yeşil kalan, ışık isteği fazla, kuraklığa dayanıklı bitkilerin üremesine imkan vermiştir.

İlçe yerleşiminin güney sınırını oluşturan demiryolunun güneyinde tarım alanları ve kavaklıklar yer alır. İzmir asfaltı ve demiryolu arasındaki imar planına sınır alanlar büyük çoğunlukta çiçek üretim seraları ve zeytin ağaçları ile kaplıdır. İlçe merkez yerleşmesinin doğu batı ve kuzeyindeki eğimli arazi tamamen zeytin ağaçları ile kaplıdır.Zeytinliklerin bittiği yüksek kesimlerde orman yer alır.

Yörede 500-600 m kadar olan kesimleri maki florası görülür. Belli başlı maki türleri içerisinde; zeytin, meşe, kocayemiş, zakkum, karaçalı gibi bitki türleri yer alır.Bu çalı örtüsünün tahribi sonucunda kurak ve taşlı kesimlerde, kuşkonmaz, abdestbozan, erguvan, yabani yasemin, katır tırnağı gibi bodur çalılarla sütleğen, sığır kuyruğu, kekik, lavanta çiçeği gibi otsu bitkiler yaygındır. Öte yandan kuytu ve sulak dere yataklarında çınar, kestane, söğüt, kızılağaç gibi geniş yapraklı ağaçlar bulunmak tadır. 1000 m kadar olan yükseltilerde kızıl çam, fıstıkçamı, daha yükseklerde karaçam yer alır.

Ormanlar 24.690 hektar kapladığı alanla ilçenin %41,99'unu oluşturur.Ormanlık alan tamamen devlet eliyle işletilmektedir.

Bayındır ilçesi içme suyu yeterli derecede mevcuttur. Merkez içme suyu şebekesine bağlı 5 adet alüvyon üzerinde ve 1 adet Emine suyu deresi içinde dağ eteğinde derin kuyu sondaj bulunmaktadır. Kuyuların ortalama debisi 20 lt/sn dır.Kış aylarında 3 yaz aylarında 5 kuyu çalıştırılmaktadır.

İlçe sınırları içinde DSİ tarafından hazırlanan Küçük menderes ovası hidrolojik etüt raporuna göre yer altı suyu emniyetli rezervi 22 hm3/yıl olarak hesaplanmıştır.Bu suyun tamamına yakını açılan derin kuyular ile çekilmektedir.İlçe sınırları içinde yer altı suyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır.İlçe sınırları içinde açılmış olan sondaj kuyularının derinlikleri 50-200 m,statik seviyeleri 25 m civarında,ve verimleri ortalama 10-60 lt/sn arasındadır.1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yer altı suyu seviye düşümleri genel olarak 7-18 m mertebesinde olmuştur.

İlçede bulunan Jeotermal kaynaklardan kaplıca olarak yararlanılmaktadır.İlçe sınırları içinde Ergenli ve Dereköy köy sınırları içinde bulunan kaplıcalar üç tarafı yüksek dağlarla çevrili bir vadi içerisindedir.Bayındır İlçesine 7 km uzaklıktadır.Kaplıcalarda su sıcaklığı ortalama 45 0C civarındadır.Kükürt,sodyum ve bikarbonat ihtiva eden kaplıcaların daha çok romatizma ve deri hastalıklarının tedavisinde başarılı olduğu belirtilmektedir.

Bayındır ilçesinin bir kısmı menderes masifi metaformik şistler üzerinde bir kısmı da neojen veya kuvaterner üzerinde kurulmuştur.Metaformik şistler alp orejenizinin şiddetli fazı veya çekirdek kısmı Bayındır' ı içine almış bulunmaktadır. Güneyinde bulunan doğu-batı yönündeki şarıyaj ( bindirme ) hattının gerisinde kalan kütle tarafından güney yönünde kuzeye doğru şiddetli basınç uygulanması nedeni ile formasyon,yoğun kıvrımlara ve kırılmalara uğramıştır ve metamorfizme geçirmiştir. Fazlası ile sıkışmış kayaçlar kuvarsitleşme, kloritleşme, gnuysleşme ve mikaşistleşme sertleşmiş rijit bir yapı gösterir.Aynı zamanda karışık bir tektonik ha silesi olan eklem sistemleri gelişmiştir.Bu metaformik şistler güneye doğru dalarak neojen veya kuvaterner arazisi altına girmiştir.

Neojen ve kuvaterner arazisi tamamen killi kum veya kumlu bloklu kum çakıl ve kum bank ve tabakaları ile temsil edilmiştir.Neojen-menderes masifi kontağı boyunca metaformik blok yıkıntıları ve bloklar neojen arazisinde gömülmüş vaziyettedir.Neojen arazisi sertleşmiş veya az sert killeri inşaat için mahsur göstermemektedir.Her iki ünite de yerleşime elverişlidir. Ancak Bayındır depremsellik yönünden 1.derece deprem bölgesinde bulunduğundan inşaat yapısında gerekli deprem kriterlerine hassas bir şekilde uyulması gerekmektedir.

Jeolojik dönemlerden IV.zaman başlarında bugünkü Ege denizinin yeri karalar ile kaplı ejeit Anakarası idi.Bu zamanda doğu Anadolu dan Yunanistan' a kadar olan alan kuzey ve güneyden Alp kıvrımlarının etkisi ile sıkıştırılmaya başlandı.Yüksek basınç altında Anadolu yarımadası yükselirken Ege Denizi'nin bulunduğu yerdeki Ejeit Anakarası alçalmaya ve çökmeye başladı.Bu anakara parçasının üzeri Akdeniz suları tarafından kaplandı. Bu çökme sonucu Batı Anadolu bölgesi ve dolayısı ile Ege Bölgesine rastlayan kısımda doğu batı doğrultusunda kırılmalar oldu.Sürekli biçimde sıkıştırılan bu bölgede kırıklar arasında kalan bazı yerler yükselerek (Horst) dağları,Bazı yerlerde alçalarak (Graben) ovaları oluşturdu.Ovalar Karaların içlerine kadar sokulmuş ve körfezlerde son buluyordu.Bu körfezlere dökülen akarsular zamanla körfezleri doldurdular.Bu yersel oluşum Anadolu'nun kıta sahanlığını Ege Denizinde saklı tutmaktadır.Anadolu'nun uzantısı olan bu sahanlık adını andığımız oluşumun kanıtlayıcı bir belgesidir.Kırık ve sıkışma sonucu oluşan adalarda bu öykünün simgesidir.Bu öykü son bulmuş da değildir.Olaylar zincirinin süregelmekte olduğu yerkabuğunun kesilmeyen oynaklığı ile ortada dır.

Bakanlar Kurulunun 18 Nisan 1996 tarih ve 96/8109 sayılı kararı ile yürürlüğe giren Bayındırlık ve İskan Bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre Bayındır ilçesi I.derece deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır.

Bölgemizde yapılan Bilimsel çalışmalarda ( Ömer AYDAN,Tokai University; Halil KUMSAR Pamukkale Üniversitesi;Reşat ULUSAY Hacettepe Üniversitesi ) Küçük menderes ovasında Ödemiş ile Kiraz ve Gediz ovasının doğu ucunda önemli ortalama gerilim hızı yoğunlaşmaları tespit edilmiştir. 1995-2000 yılları arasındaki depremlerin dış merkezlerinin yoğunlaştığı bölgeler gerilim hızı yoğunlaş- masının olduğu bölgelere karşılık gelmektedir.Ancak Küçük Menderes ovasında yüksek gerilim hızı yoğunlaşması oluşmasına karşın deprem oluşumunun hemen hemen yok denecek düzeyde olması bölgenin sıkı bir şekilde izlenmesi gerektiği şeklinde yorumlanabilir. Bu sonuçlara göre deprem yönetmelik ve zemin şartlarına dikkatle uyulması gerekmektedir.

EKONOMİ

Bayındırın ekonomik yapısı temelde tarıma ve hayvancılığa dayalıdır.Komşusu Tire ilçesi ile birlikte İzmir'in gıda deposu konumundadır. Süs bitkisi yetiştiriciliği önemli bir gelir kaynağı olmuştur. İlçe ekonomisinin tarımsal zenginliği sanayisinin gelişmesine temel oluşturamamış, küçük sanayi işletmelerinin dışında bu güne kadar birkaç fabrika kurulabilmiştir. İlçede bir tanesi anonim şirket olmak üzere 16 şirket faaliyet göstermektedir.

Toplam 28570 ziyaretçi (43888 klik) Misafir Girdi Çıktı
Bağlantılar  
  MEB
İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü
Bilgiye Erişim Merkezi
Ders Destek Merkezi
İlsis
Eğitim ile ilgili siteler
 
Eğitim Haberleri  
   
e-devlet